sinema

Sinema, herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işidir.
Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapıya da sinema denir. ilk film cihazına büyülü fener (lanterne magique) denmişti.
Sinema, Yedinci sanat olarak kabul edilir.(buraya kadar alıntıdır)
ancak bana göre sinema, yapacak hiçbir şey bulunamadığında (testere izlenmeyecekse)gidilip 2-3 saat arası vaktini güzel bir şekilde geçirdiğimiz mekanlardır. hoş hanım, demese (testere serisi hariç) adımımı atmam çünkü klasik türk erkeği kafasıyla nasılsa tv'ye düşecek derim seneye ordan izlerim derim veya (korsanı özendirmek gibi olmasın)dvd'si çıkar yine evde ohh ayağımı uzata uzata, bira olsun kola olsun mutlu mesut tadını çıkarırım filmin. bi de sinema pahalı hocam. yanlış anlamayın filmlere verilen paradan değil. gittin sinemaya illa ki bi popcorn alınır yanına kola hüpletilir. ya da filmden önce veya sonra tutturur yanındaki yemek diye hadi naaptın yemek yedin, evde olsa banardın ekmeğini fasulyeye, mis. sonuç, sinemayı destekleyelim ama ona borç vermeyelim. ayağına göre uzatsın o da yorganını...
(kingofbati ?, 07.07.2010 16:40)

caylaklarsozluk.com bir interaktif sözlük çalışmasıdır. caylaklarsozluk.com sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. caylaklarsozluk.com sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.